HAYALLAR KURARDIK BİZ
Hayaller kurardık biz tazecik beyinlerimizin anlamakta zorluk çektiği günlerde. Daha ilkokul yıllarında başladık bu hayallerimize. Dünyanın en uzak yeri neresidir? Türkiye’nin en uzak yeri neresidir? Oralarda yaşayan insanlar neler yapıyorlar? Nasıl yaşıyorlar? Günün bi-rinde bizler de bu uzaklıkları tanıyabilecek miyiz? Diye. Havada uçan küçük bir serçenin ka-natlarına takılıp gitmek isterdik, merakımızdan. Gidemediğimiz bu uzaklıkların oturur plaka numaralarını ezberlerdik. Açardık küçük yırtık atlasımızı önümüze, sadece adını duyduğumuz ve tren yolcularının bizlere okuyun diye attığı gazetelerden küçük bilgiler edindiğimiz şehirle-rin yerlerini bulmaya çalışırdık. Günler öyle çabuk geçti ki bu hayallerimiz bizi köyümüzün üzerinden geçen uçakların içine alıp gitti.. Belki dünyanın en uzak yerlerine gidemedik, me-raklarımızı yenemedik ama yurdumuzun en uzak yerlerini görmek oralarda yaşama fırsatları bulduk. Ünlü Roma İmparatoru Sezar’ın GELDİM, GÖRDÜM, YENDİM sözleri gibi uçsuz bucaksız hayallerimizi azmimizle gerçekleştirdik, çalıştık, yaşadık, kah mutlu olduk, kah hüzünlendik, Edirne’den Ardahan’a, Sinop’tan Hatay’a her durakta mola verdik ve her mola-da bir Mecidiye’liye rastladık onur duyduk, gururlandık.
İşte böyleydi çocukluk yıllarımızın kurulan hayalleri. Ortak hayallerdi. Şimdi ise bu hayallerimiz yalnız kaldı. Artık tek başımıza hayaller kuruyoruz. Baharda yeşil gözlü bir deli-kanlı heybetinde, kışın gelinlik giymiş genç bir kız edasıyla hayal ediyoruz temiz havasını içimize çekemediğimiz köyümüzün, kırlarını, korularını, yollarını, buz gibi akan soğuk sularını tüm gurbetteki Ahmetler, Mehmetler, Rafetler, Ayşeler, Fatmalar…… gibi.
Ne garip değil mi?
Çocuktuk, uzakları, bilinmeyeni hayal kurduk. Şimdi birer yetişkiniz yine hayaller kuruyoruz ama bu defa bildiklerimizi, sevdiklerimizi, özlediklerimizi ve yakın uzakla-rı…………………
Mehmet KORKMAZ
Babaeski Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü