Hasbi Şahin - Değerli Mecidiyeliler

Değerli Mecidiyeliler,
Köyümüzün Balıkesir İzmir arasında en yüksek noktalardan biri olması nedeniyle kışı da baharı da çevresine göre çok farklı olmaktadır. Balıkesir yönüne doğru Kuyualanı geçtiğinizde yada Savaştepe yönüne doğru Karacaları geçtiğinizde iklim çok değişmektedir.
Kış ayının çok yağışlı baharının da inanılmaz güzel olduğunun farkına belki de değişik yerlerde yaşamamızın sonucunda fark edebildik. Kışın her kar yağışında köyden arkadaşlar arayıp her yer kapandı, karşılar bembeyaz oldu, Kelin Kahvehanesinde oturuyoruz dediğinde orada olamamanın acısını hissediyordum.
Bu özlemle baharı bekledik gidip Çakmak, Gücüksu, Bırantı, Zomar, Üçoluk ve Çetlik gibi yerleri gezmek ve baharla yeni uyanan tabiatı yaşamak için. Neyse ki seçimden önceki hafta sonu gidebildik. Kahvehanede konuştuğumuz hemen hemen herkes bu kadar güzel bahar ayını hatırlamadıklarını söylüyorlardı. Gerçekten gezdiğimiz her yerde diz boyu ot vardı. Hayvancılık yapanlar hayvanlarını Alanda doyuruyor pekte uzaklara gitme gereği duymamışlardı. Alanda ve karşılarda koyun sürülerini andıran inek sürüleri dikkat çekiciydi. Daha önceden üçer beşer inek besleyenleri hatırlayınca bu bize ilginç gelmişti. Sorduğumda inek sürülerinin havyacılık teşvikinden istifade eden Mustafa Kaya, Burhan Ayak, Tamirci Hüseyin ile Selahattin Atak, Adem Işık ve İbrahim Kurt+Osman Kurter’e (İbrahim ile Osman diğer sürülerden aşağı kalmamak için hayvanlarını birleştirdiklerini ifade ettiler) ait olduklarını söylediler. Alan gerçekten cıvıl cıvıl idi. Sürü sahipleri ya çay demlemişler çoluk cocuk içiyor yada bir kenarda mangal yapıyorlardı. Gerçekten buralarda baharın sanki bir bayram gibi bilinçli olmasa da kutlandığını hissettim. İnek sürülerinin arasında Fatin Abi koyun ve kuzularından oluşan sürüsüyle ayrı bir renk katıyordu.
Sonra Köse Dedenin çeşmelerinin önünde Macır sadıç bize balık mangalı yaptı. Hayatımda bukadar berbat balık yediğimi hatırlamıyorum. Sardalyanın zamanı değilmiş, mangalda balıklar sanki keçi boynuzu gibi kupkuru tatsız tutsuz oldu. Erol Hoca her zamanki ukalalığı ile ben size demiştim şimdi sardalyanın zamanı değil gibi piştikten sonra yorumlar yaptı ama balıkların alırken bunları duyan olmamıştı.
Yıllarca Kır’ın üstü dediğimiz bölge ağaçsız, susuz ve bana da pek sevimli gelmeyen bir bölgemizdi. Yıllar önce Kadir Dedenin burada hayvan otlatırken susadığında çocuklardan ayakkabısı ile su getirtip içtiği hep anlatılır. Şimdi Kır’ın üzerinde hiç kurumayan bir gölet var. Bunu beklide bir çoğumuz bilmiyoruz. Daha önceden çok az su sızıntı olan bir yeri kepçe ile kazdıran birkaç köylümüz orada hem daha fazla suya ulaşmışlar hem de yaz boyunca hiç kurumayacak bir gölet yapmışlar. Biz göletin başında çay içtik. Kır’ın üzeri boyları iki üç metreyi bulan meşe ağaçları ile kaplanmış. Gerçekten yakında harika bir yer olacak buraları. Göletin fotoğrafları ile diğer fotoğrafları Galeri Bölümünde “KÖYDEN KIŞ MANZARALAR”(H.şahin) bölümünde yayınladık. Köye yolunuz düşerse mutlaka bu göleti görün. Yalnız buralarda ki ağaçları bir takım köylülerimiz tepelerinden çalı almak amacıyla kesmiş ve dolayısıyla ağaçlar büyüyememiş. Bunların kesenleri belli kişiler onlardan ricamız ağaçları tepelerinden kesmemeleri .
Köy düğün ve hayırlarının yapıldığı Çınarın dibi en son döşenen parke taşları ile harika olmuş. Köy muhtarımıza bu konuda teşekkür ediyoruz. Darısı yollarımızın başına.
Alana tekrar geldiğimizde mezarın arkasına diktiğimiz ağaçların arasında hummalı bir çalışma olduğunu gördük. Dernek Başkanımız Mehmet Abi Balıkesir’den getirdiği beş altı kişi ve iki adet motorlu ot biçme makinesi ile ağaçların arasındaki otları biçtirdiği, kendisi de ağaçların diplerini budarken bulduk. Hava sıcaktı bayağı yorulmuşlardı. Amacı ağaçların arasını ve mezarlığın içinin tüm otlarını temizletmekti ancak ot biçme makinelerinden birisi öğleye doğru bozulmuş. Bu nedenle ağaçların arasını temizledikten sonra mezarın içinede birkaç yol açabildiler. Ağaçlar harika olmuş, sadece orada bir su sorunu var. İnşaallah bir çeşme yapılırsa dedenin başına, mezar ziyaretine gelenler için harika olacak.
Bizler uzakta olsak da köyümüzde bir sürü değişiklikler oluyor. Bu değişimlere katkı sağlamak isteyen köylülerimiz gerek derneğimize gerekse muhtarlığımıza yaptıkları maddi ve manevi desteklerle bu değişimlerin içinde oluyorlar. Bu vesile ile özellikle derneğimize büyük destekleri olan babasının lakabı ile Kocabey’in kızı Elif Kaya Yelkenci ‘ye teşekkür ediyoruz. Köyümüzde herkesle iyi geçinmesi ve güler yüzü ile ayrı bir yeri olan Rahmetli Orhan Abi’yi de bu vesile ile hayırla anıyoruz.
Geçen hafta kaybettiğimiz Fedai Ayak Abimize de Allah’tan rahmet diliyoruz.
Saygılarımla