ÇOBAN
Sen hangi dağın çobanısın,
Ayağın çarık, sırtı abalısın,
Kimin dostu, kimin yarısın,
Sürün zararda, haberin var mı?
Dağ, bayır durmaz gezersin,
Çeşmelerden, soğuk sular içersin,
Laleye, sümbüle söz edersin,
Sürün dağılmış, haberin var mı?
Ayrılanı sürüden kurt kapar,
Bazıları başka sürüye kaçar,
Karışırsa sürüler ne yapar,
Çobanlık zor, haberin var mı?
Öyle çal ki kavalın, sürün toplansın,
Sevgi türküleriyle sana sevdalansın,
Sahibimiz deyip, etrafında otlansın,
Meleşip geldiler, haberin var mı?
Sen çobanısın davarların,
Sayısını bilirsin koyunların,
Hangi ana, hangi kuzuların,
Buluşup emişirler, haberin var mı?
Kara koyundan, mor koyundan,
Sorumlusun sürünün topundan,
Yedirdiğin otundan, suyundan,
Hesap vereceksin, haberin var mı?
Önce güdülürsün bir çobana,
İzin çıkarsa ehil olmana,
Sarıl o zaman doğruluk sopana,
Mesuliyet ağır, haberin var mı?
Fikret önce kendine ol çoban,
Eşinden çoluk çocuğundan,
Sorumlusun en yakınlarından,
İnsan çobanlığından, haberin var mı?
Emk. Öğrt. Fikret GÜNDÜZ